Paris'e Seyahat İçin En İyi Zaman Ne Zaman?

Kaç kez gitmiş olursanız olun, Paris'te her zaman görecek veya yapacak yeni bir şeyler ya da şehri gezmenin yeni bir yolu vardır. Gerçek şu ki, gittiğiniz döneme göre çok çeşitli planların tadını çıkarabilir, hatta tamamen farklı bir şehirdeymişsiniz gibi hissedebilirsiniz.

Kış ayları gibi bazı aylarda, turist sayısının az olması nedeniyle şehir çok daha sakin, kuyruklar daha az ve hatta daha ucuzdur, ancak soğuk hava nedeniyle iç mekanlarda planlar yapmak zorunda kalabilirsiniz. Açık havada eğlenmek istiyorsanız, ilkbahar ve yaz aylarında sizi bekleyen çok daha fazla etkinlik ve aktivite vardır. Hangisini tercih edersiniz?

Fransız başkenti her zaman binlerce aktivite planlayabileceğiniz mükemmel bir tatil destinasyonudur, ancak kalabalık olmadan, ılıman hava, daha fazla etkinlik ve bol ışıkla en çok keyif alabileceğiniz bir dönem varsa, o da Nisan ve Haziran ayları arasındaki Paris'in ilkbaharıdır. Ayrıca, uzun günler ve ilkbaharın renkleri şehrin her köşesini doldurarak onu daha da özel kılar.

Paris'teki tüm bahçeleri ve parkları düşünün... tüm bitkiler çiçek açmış ve tatlı kokuları yürüyüşlerinizi sararken. Ayrıca, yağışların nadir olduğu ve günlerin daha uzun ve güneşli olduğu bu dönemde, Parisliler ünlü bistroların teraslarına çıkmaya başlarlar, bu nedenle siz de onlara katılarak iyi bir şarap tadabilirsiniz.

Özel dönemler ama daha kalabalık

Yaz aylarında da hava güzel olsa da, turistik yerlerde daha fazla insan ve konaklama yerlerinde daha yüksek fiyatlar bulursunuz.

Aralık ayı da aynı derecede özel bir dönemdir. Ayın başında Paris'te Noel henüz başlamamış olsa da, Aralık ayında Noel pazarlarının ve mağazaların ve sokakların ışıklarının tadını çıkarabilirsiniz. Ancak, Paris'i ziyaret etmek için biraz daha pahalı bir dönemdir ve kalabalık yerleri veya soğuğu sevmiyorsanız tavsiye etmem.

Çünkü evet, Paris'te kış özellikle serttir ve karla kaplı şehri görmek çekici olsa da, bir yerde sıra beklemek zorunda kaldığınızda o kadar da muhteşem değildir, inanın bana. Ayrıca, Disneyland'a gitmek isterseniz, bazı atraksiyonlar güvenlik nedeniyle kapalıdır.

Paris, ışıkların, aşkın şehri... Ve aynı zamanda Paris müzelerinin de şehri. Tarihin en ünlü eserlerinden bazılarını görmek istiyorsanız, Ocak veya Şubat aylarında Paris'e gitmenizi tavsiye ederim, çünkü bu aylar turizm açısından daha sakin olduğundan, müzelere hızlı ve kolay bir şekilde girebilirsiniz. Ayrıca, müzelerin sıcaklığı Paris'te kışı daha katlanılır hale getirecektir.

En çok ilginizi çeken müzelerin bir listesini yapmanızı ve ziyaretlerinizi planlayarak biletlerinizi ayırtmanızı veya hatta bazı pazar günleri ücretsiz olarak giriş yapmanızı öneririm. Bu konuda tasarruf etmek istiyorsanız, neredeyse tüm Paris müzelerine öncelikli giriş imkanı sunan Paris Pass kartını alabilirsiniz.

Kaçırmamanız gereken müzeler şunlardır:

• Louvre Müzesi: Louvre'un en önemli eserlerinden bazıları da Vinci'nin Mona Lisa'sı ve Milo Venüsü'dür. Ayrıca, binanın mimarisi ve ziyaretçilere erişim sağlayan piramitler meydanı da görülmeye değerdir. Tavsiyem, Louvre'a giriş biletinizi önceden almanızdır, çünkü burası dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden biridir ve kaçırmak istemezsiniz.
• Orsay Müzesi: Louvre kadar dünyaca ünlü olmasa da, Orsay Müzesi de kültür ve sanatla doludur, ancak daha çağdaş eserler sergilenmektedir. Roma heykelleri olmayabilir, ancak Renoir, Gauguin, Cézanne veya Monet gibi sanatçıların büyük tabloları sergilenmektedir.

Bahar Paris'e geldiğinde, şehir renklerle ve özel bir neşeyle dolup taşar, bu nedenle Paris'in park ve bahçelerinin doğasının tadını çıkarmak için daha iyi bir zaman yoktur. Ayrıca, hangi ayda giderseniz gidin, Paris'te çiçekler tüm bahar ve hatta yaz ayları boyunca açar.

Paris'te mutlaka ziyaret etmeniz gereken doğal bahçeler şunlardır:

• Campo de Marte: Burada yemyeşil çimlere oturup piknik yaparken Eyfel Kulesi'ni seyredebilirsiniz.
• Lüksemburg Bahçeleri: Burada ağaç yetiştiriciliği kursuna katılabilir veya sadece metal sandalyelerden birine oturup güneşin tadını çıkarabilirsiniz.
• Jardin des Plantes: Paris'in botanik bahçesi olan bu yerde labirenti gezebilir ve gül bahçesi ve tarihi ağaçlar gibi binlerce bitki türünü hayranlıkla seyredebilirsiniz.

Versay Bahçesi'nin doğasını hayranlıkla seyredin

Ziyaret etmeniz gereken bir bahçe varsa, o da Versay Bahçesi'dir. Bahçe çok geniş bir alana yayılmıştır (hepsini görmek neredeyse imkansızdır!), ancak bitki örtüsü, çeşmeler ve heykeller arasında dolaşmaktan daha büyülü bir şey varsa, o da Büyük Su Gösterisi'nin müziği eşliğinde bunu yapmaktır.

Nedir bilmiyor musunuz? İlkbahar, yaz ve sonbaharın bir kısmında Paris'te Versay'ın çeşmelerinde müzikal ışıklandırma yapılır ve size Versay Sarayı'na giriş bileti almanızı ve gösteriyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
İnanılmaz bir deneyim!

Aile tatiliniz Paris'te mi olacak? Evdeki en küçüklerin heyecanını tahmin edebiliyorum, özellikle de Paris , çocuklara birçok alternatif ve plan sunan bir şehir olduğu için. Tavsiyem, hem Paris'te hem de Disneyland'da kalabalık olmayan dönemlerde seyahatinizi planlamanızdır, çünkü Disneyland kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yer. Bu ne zaman olur? Ocak ve Mart ile Mayıs ve Haziran arasında.

Disneyland'da büyük kalabalıklar genellikle okul tatillerinde oluşur, bu nedenle bu tarihleri kaçınmak en iyisidir, çünkü bu tarihlerde Disneyland Paris Parkı'na giriş biletleri de genellikle daha pahalıdır. Kışın gitmenizi de önermiyorum, çünkü Disneyland Paris'teki birçok atraksiyon kapalı olacak ve soğuk havada aynı keyfi alamayacaksınız, değil mi?

Paris'e düşük maliyetli seyahat edilemez diyen kim? Paris her zaman pahalı bir şehir olarak görülse de, yılın bir döneminde, düşük sezon olduğu için fiyatlar düşer. Bu ne zaman? Ocak ve mart ayları arasında, yılın başında, Noel bittiğinde ve bahar henüz gelmemişken, Fransız başkenti çok daha sakin ve fiyatlar da daha düşük olur, bu da seyahatiniz sırasında para tasarrufu yapmanızı sağlar.

Daha ucuz konaklama ve uçuşlar bulmanın yanı sıra, kış indirimleri veya buz pateni gibi özel etkinliklerin tadını çıkarabilir ve hatta Ocak ayı başına kadar açık olan Paris'teki Noel pazarlarını ziyaret edebilirsiniz.

Tabii ki, Paris'te kış çok soğuk geçer, bu yüzden iyi giyin, özellikle de bu dönemde Eyfel Kulesi çevresinde açılan buz pistine gidecekseniz. Harika bir plan, öğleden sonrayı buz pateni yaparak geçirmek ve ardından Eyfel Kulesi'ne gece turu için rezervasyon yapmak olabilir (sadece yaz sezonunda).

Hangi müzik tarzı size daha çok yakışır? Endişelenmeyin, çünkü Paris caz, tekno, blues, pop... Kısacası, tüm müzik türlerinin bir araya geldiği bir şehirdir. Moulin Rouge gibi gösteriler tüm yıl boyunca her gece sahnelense de, Paris müziğini farklı bir şekilde keyifle dinlemek istiyorsanız, açık hava festivallerinin ve konserlerinin en yoğun olduğu yaz aylarında seyahat edin:

• Saint-Denis Festivali: Klasik müzik severler, Haziran ayında düzenlenen bu festivali çok severler. Festivalde, güzel vitrayları ve muhteşem ışığıyla müzik notalarını kucaklayan Saint-Denis Gotik Bazilikası'nda tarihi eserler dinleyebilirsiniz.
• Dünya Müzik Günü: Parisliler, yılın en uzun günü olan 21 Haziran'ı Müzik Günü ile kutlarlar. En iyi dans adımlarınızı hazırlayın, çünkü Paris'in mahalleleri canlı müzik ve müzik gruplarıyla dolup taşar. Tavsiyem, tüm şehir müzikle dolsa da, her zaman çok sanatsal ve bohem bir mahalle olan Montmartre mahallesine gitmenizdir, çünkü o gün bu mahalle her zamankinden daha da sanatsal ve bohem olacaktır.
• Chopin Festivali: Bu Polonyalı besteci her yıl (yaklaşık Haziran-Temmuz aylarında) Parc de la Bagatelle'de çeşitli klasik konserlerin düzenlendiği güzel bir anma töreniyle onurlandırılır. Paris'te doğanın, müziğin ve yazın tadını Chopin'den daha iyi çıkarmanın bir yolu var mı?
• Paris Caz Festivali: Saksafon, trompet ve diğer enstrümanların doğaçlama ile harmanlandığı bir film müziği içindeymiş gibi hissedeceksiniz. Ayrıca, Paris Caz Festivali'nin düzenlendiği Parc Floral de Vincennes'e giriş bileti satın aldığınızda konserlere ücretsiz olarak katılabilirsiniz.
• Rock en Seine: Ağustos ayında Seine Nehri'nde Rock Festivali düzenlenir. Üç gün, beş sahne ve Paris'e ritim katan onlarca sanatçı.

Paris'e romantik bir gezi mi planlıyorsunuz? Paris'in aşk şehri olarak anılmasının bir nedeni var, çünkü çiftler için yapılacak çok şey var. Dikkat edin, bu aktivitelerin çoğu açık havada yapılıyor (Seine Nehri'nde tekne gezintisi veya piknik gibi), bu yüzden benim tavsiyem, havanın güzel olduğu ve tüm bu aktivitelerin yapılabileceği Haziran gibi bir ay seçmenizdir.

Paris'te romantik planlar arasında Eiffel Kulesi'ne çıkmak elbette ilk sırada yer alıyor. Her zaman bunun için uygun bir zaman vardır, ama size bir sır vereyim, bahar benim en sevdiğim mevsimlerden biri, çünkü gökyüzü açık ve Paris'i kuşbakışı net bir şekilde görebilirsiniz.

Başka bir tavsiye daha verebilir miyim? Eyfel Kulesi'ni Seine Nehri'nde bir tekne turuyla birleştirin. Kışın soğuk nedeniyle bu turlar yapılmaz, ancak havaların ısınmasıyla birlikte yine en romantik planlardan biri haline gelirler. Paris'te uzun bir günün tadını çıkardıktan sonra, gün batımında turuna başlamanızı tavsiye ederim, bu yüzden önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

Ben de müzelere veya turistik yerlere girmek için uzun ve bitmek bilmeyen kuyruklar beklemeyi sevmiyorum. Paris Pass'ı satın alarak bu yerlerin çoğuna doğrudan erişim imkanına sahip olabilirsiniz, ancak Şubat ve Mart gibi daha az turistik bir dönemde giderek kuyrukları önleyebilirsiniz.

Yılın başından Paskalya tatili ve yaz tatiline kadar geçen bu aylarda Paris'te turizm çok yoğun değildir. Sonuçta, nisan veya temmuz gibi aylarda olduğu gibi ortak tatil dönemleri yoktur, bu nedenle Paris'te dolaşmak daha rahattır ve bir yere girmek istediğinizde her seferinde uzun kuyruklarla karşılaşmazsınız.

Dikkat edin, daha az insan olsa da, yine de kuyrukta beklemeniz gerekecek, ancak bu kuyruk daha hızlı ilerleyecektir. Bekleme süresini kısaltmak için, Louvre veya Versailles gibi çok ziyaret edilen yerlerin biletlerini önceden satın aldığınızdan emin olun.

Profesyonel veya amatör bir fotoğrafçıysanız, her mevsim fotoğraf makinenizi çıkarıp filmi doldurmak için uygun olduğunu biliyorsunuzdur. Ancak bunun ötesinde, fotoğraf çekmek istediğiniz yerlerin neredeyse boş olduğu, objektifinizin önünden insanların geçmediği zamanlar en uygun zamandır. Paris'te bu zor olabilir, ancak benim tavsiyem, ne zaman giderseniz gidin, fotoğraf çekmek için sabah erken kalkmanızdır.

Trocadero veya Montmartre merdivenleri gibi simgesel yerlerde temiz bir çekim yapmak istiyorsanız, en iyisi erken kalkıp gitmektir. Genellikle turistik yerler sabah 9'dan itibaren dolmaya başlar.

Dikkate almanız gereken bir diğer husus da, bu aylarda, özellikle yılın başında, turizmin azaldığı dönemlerde, Paris kurumlarının bakım çalışmaları yapmak veya Zafer Takı veya Eyfel Kulesi gibi bazı anıtları temizlemek için bu fırsatı değerlendirdikleridir, bu nedenle durumun böyle olup olmadığını önceden kontrol edin.

Eylül ve Mart, Paris'in Moda Haftaları sayesinde modayla dolup taştığı aylardır. Büyük tasarımcıların defileleri Mart (ilkbahar-yaz sezonu) ve Eylül (sonbahar-kış sezonu) aylarında gerçekleşir. Fransız başkentinin en moda olan tarafını görmek istiyorsanız, her iki ay da çok tavsiye edilir, çünkü defilelere giremeseniz bile, giriş kapısına gidip konukların gelişini izleyebilirsiniz.

Elbette defilelere sadece davetliler girebilir, ancak Paris'teki birçok küçük mağaza, modanın şehri dolaştığı bu dönemi, koleksiyonlarını daha rahat bir ortamda sunmak için değerlendirir.

Tüm bilgileri elinizin altında bulundurmanız için, Paris'i ziyaret etmek için en uygun dönemlere ilişkin verileri içeren bir tablo hazırladım: