Macera ve Doğa Aktiviteleri Tokyo'da

Neonların, gökdelenlerin ve bitmek bilmeyen trenlerin megalopolis'i Tokyo, aynı zamanda doğanın betonun arasından sızdığı kuytu köşelerle dolu şaşırtıcı derecede yeşil bir şehirdir. Sadece bu da değil, çevresi antik dağlardan vahşi nehirlere kadar uzanan açık hava maceraları sunar ve hepsi sadece kısa bir tren yolculuğu mesafesindedir.

Eğer bir ziyaret planlıyorsanız ve alışılagelmiş turistik yolların dışına çıkmak istiyorsanız, işte size hareket, temiz hava ve Tokyo'nun beklenmedik ruhuyla farklı bir tür bağlantıyı bir araya getiren bir dizi etkinlik.

Tokyo'yu bisikletle keşfetmek, şehirle olan ilişkinizi değiştiren deneyimlerden biridir. Kalabalık metro ve haritalardan uzakta, burada hızı siz belirlersiniz: geleneksel yollar, gizli parklar ve seleden farklı manzaralar.

Özel bisiklet turundan klasik bisiklet turuna kadar çeşitli seçenekleriniz var. Hepsi Asakusa, Ueno veya Akihabara gibi mahalleleri aktif ve çok yerel bir şekilde keşfetmenizi sağlayacaktır.

Tokyo'nun merkezine sadece 50 dakika uzaklıktaki Takao Dağı tam bir doğa kaçamağı sunuyor. Asırlık ağaçların arasından geçen patikalar, dağın içine gizlenmiş tapınaklar, açık günlerde Fuji Dağı manzarası... Burada hava farklı kokar ve her şey farklı bir hızda hareket eder.

Hafif yürüyüşlerden daha zorlu tırmanışlara kadar her seviyeye uygun çeşitli rotalar vardır. Ve zirveye ulaştığınızda, görsel ve duygusal bir ödül: Uzakta Tokyo ve ayaklarınızın dibinde orman.

Tokyo Kulesi manzarası eşliğinde kürek çekebileceğinizi kim bilebilirdi? Odaiba yakınlarındaki koyda, gün batımında ve hatta geceleri, ufuk çizgisi fon olarak aydınlatılarak kano gezileri düzenlenmektedir.

Şehri görmenin farklı bir yolu: suyun sessizliğinde, ışıklar ve yansımalar arasında süzülmek. Aktif ama zen benzeri bir deneyim arayanlar için mükemmeldir.

Tokyo'nun en hareketli mahallelerinden birinin kalbinde yer alan Shinjuku Gyoen, bir huzur ve doğa cennetidir. Bu park Japon, İngiliz ve Fransız bahçelerini göller, köprüler ve kiraz çiçeği ağaçlarıyla birleştiriyor (baharda giderseniz nutkunuzun tutulmasına hazır olun).

Yavaş bir yürüyüş, ziyaretler arasında bir mola veya hatta yavaş bir piknik için ideal bir yerdir. Çünkü bazen macera yavaşlamakta ve şehrin ortasında kuşları dinlemekte yatar.

Eğer daha güçlü bir kaçış istiyorsanız, Chichibu-Tama-Kai Dağları Tokyo'dan sadece iki saat uzaklıkta bir doğa harikasıdır. Dik patikalar, sık ormanlar, baş döndürücü manzara noktaları ve her şeyden gerçekten uzakta olma hissi.

Derinlemesine keşfetmek isteyen yürüyüşçüler için harika bir plan. Rahat ayakkabılar, su ve zaman ayırın - yukarıda bulduklarınız Instagram'da yok.

Gün doğumunda (veya gün batımında) Sumida Nehri boyunca yürümek Tokyo'nun sunduğu harika küçük deneyimlerden biridir. Yaya yolları sizi parkların, gizli tapınakların ve Skytree'nin eşsiz manzaralarının yanından geçirir.

Nehrin esintisi size eşlik ederken koşabilir, bisiklete binebilir ya da sadece gezinebilirsiniz. Şehir ve doğanın birbirini rahatsız etmeden nasıl bir arada var olduğunu görmek için sessiz ama aktif bir yoldur.

Tokyo Merkez İstasyonu'ndan çok uzak olmayan bir mesafede, şehrin en bakımlı ve çarpıcı yeşil alanlarından biri yer almaktadır: İmparatorluk Sarayı Bahçeleri. Halka açık olan ve mükemmel bir şekilde korunan bu bahçeler göletler, asırlık ağaçlar ve antik kale kalıntıları arasında bir gezinti imkanı sunmaktadır.

Sessiz ama sembolik olarak yüklü bir plan arayanlar için idealdir. Burada Japon tarihi ve doğal güzellik el ele gitmektedir.

Teknik olarak Tokyo'da olmasa da, buradan bahsetmemek suç olur. Fuji Dağı ve çevresi yürüyüş parkurları, gölde tekne gezintileri, lav ormanları ve vahşi Japonya'nın zamansız bir kartpostalını sunmaktadır.

Tokyo'dan günübirlik bir geziye çıkabilir veya Kawaguchiko gibi yakın bir bölgede bir gece kalabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin, burada doğayla olan bağınız tamdır.