Sagrada Familia Barcelona'da Kaçırmamanız Gereken Şeyler

Sagrada Familia, Gaudi'nin en ünlü eseridir; yapım aşaması 100 yıldan fazla sürmüştür ve bugün hala inşaatı devam eden tek büyük tapınaktır. Aynı zamanda Barselona'da en çok ziyaret edilen anıtlardan biridir, bu nedenle şehirde görülecek ve yapılacak şeyler listenizde bu güzel Bazilikaya uğramadan geçmemelisiniz.

Halen yapım aşamasında olmasına rağmen, inşaat çalışmalarının çoğu tamamlanmıştır ve artık kilisenin içini sorunsuz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Sadece Sagrada Familia biletinizi aldığınızdan emin olun ve Sagrada Familia 'nın çalışma saatlerini önceden kontrol edin.

Eminim merak ediyorsunuzdur, Sagrada Familia'nın bu rehberli turunda ne göreceğim ve gerçekten buna değer mi? Kısa cevap: Evet! Daha uzun olan cevap ise, bir asırdan fazla bir süredir bu mekânın sınırları içinde gerçekleşen sanatsal çalışma ve yaratıcılığa hayranlık duymak için dikkat etmeniz gereken tüm unsurları veya alanları sunan aşağıdaki cevaptır.

Sagrada Familia'nın orta nefinin iç kısmı, şekli ve yüksekliği yapraklı bir ormandaki ağaçların gövdelerine çok benzeyen bir dizi sütundan oluşur. Bu tuhaf şekil bir tesadüf değil, Gaudi'nin yıllar içinde bugün natüralist-modernist olarak adlandırdığımız kendine özgü çok belirgin bir tarz geliştiren bir mimar olarak kendi evriminin sonucudur.

Gaudi' nin sütunlarının özel şekli, Gotik tarzın karakteristik payandalarından kurtulmasını sağlayarak, tavana kadar yüksek ve zarif bir şekilde yükselen hafif, ince bir yapı ortaya çıkarmıştır. Yapının bu bölümünün temelleri 1987'de atılmış, 1997'de yan tonozlar tamamlanmış ve 2010'da büyük bir kutlamayla merkezi tonoz tamamlanmıştır.

Diğer önemli dini tapınaklarda olduğu gibi, Sagrada Familia'nın heykellerinin çoğunun doğrudan yapıyı oluşturan farklı cephelere yerleştirildiğini, bunun en karakteristik örneğinin Venedik'teki güzel Aziz Petrus Katedrali olduğunu unutmayın.

Gaudi, dış cepheye çeşitli heykelsi unsurlar eklemenin binasına daha fazla insanın dikkatini çekmesine yardımcı olacağına inanıyordu. Bununla birlikte, içeride Yusuf, Meryem, İsa ve Sant Jordi'nin birkaç heykelini bulabilirsiniz, bunlardan en önemlileri Yusuf, Meryem, İsa ve Sant Jordi heykelleridir.

Apsis 1984 yılında Gaudi tarafından inşa edilmiştir. Mimari açıdan apsis, kilisenin sunağı barındıran bölümüdür ve bu da onu herhangi bir dini tapınağın en önemli unsurlarından biri haline getirir. Beklenenin aksine, LaSagrada Familia 'daki sunak alanı ve apsis, unsur sayısı açısından nispeten basittir, ancak sembolizm oldukça mevcuttur.

Her iki tarafta şapeller ve merdivenlerle sınırlanan sunak alanına ulaştığınızda, açıklıkları bazilikayı ışıkla yıkayan hafif bir yapı bulacaksınız, iç duvarlar melekler ve serpiştirilmiş gözyaşı damlaları ile süslenmiştir. Sunak, ortada yükseltilmiş bir platform üzerinde yer almakta olup, üzerinde çok sayıda sarmaşıkla süslenmiş gölgelikli bir haç bulunmaktadır.

Sagrada Familia'yı ziyaretinizde iç mekanı oluşturan güzel vitray pencerelere bakmak için zaman ayırın. Pek çok uzman, Gaudi hayatta olsaydı, mimarın çalışmalarındaki bariz renk sevgisi nedeniyle bunun belki de tüm tapınaktaki en sevdiği unsurlardan biri olacağını söylüyor. İçerideki etkileyici vitray pencereler, yapıyı kırmızı, turuncu, yeşil ve mavimsi ışığın melankolik tonlarıyla renklendirmeye hizmet ediyor.

Çok sayıdaki vitray pencerenin her biri ideal bir denge sağlayacak şekilde düzenlenmiştir; alt kısma parlak renkli pencereler, üst kısma ise şeffaf pencereler yerleştirilmiştir; böylece iç mekanlar verimli bir şekilde aydınlatılırken aynı zamanda yapının tonozlu tavanında yer alan çok sayıdaki mimari detay ve unsur da vurgulanmaktadır. Muhteşem!

2016 yılına kadar Sagrada Familia'nın kutsal bölümü ziyaretçilere kapalı bir alan olarak nitelendiriliyordu; ancak kiliseden sorumlu yetkililer burada Camí de la Litúrgia adı altında bir sergi açtı.

Gaudi'nin ayin için tasarladığı çok sayıda obje burada sergileniyor; koleksiyon yetenekli sanatçıların elinden çıkma %100 orijinal objelerin yanı sıra oldukça sadık kopyalardan da oluşuyor.

Öne çıkanlar arasında dövme demirden yapılmış bir tenebrarium, iki ayaklı şamdan, üç tabure, bir sandalye, bir taht ve iki diz çökme yeri bulunmaktadır. Son olarak, biri Kelam kutlamaları sırasında giyilen ayin kıyafetlerini, diğeri ise ayin eşyalarını saklamak için kullanılan iki dolap bulunmaktadır.

İnşaat halen devam ediyor olsa da Sagrada Familia'nın bazı kuleleri artık halka açık. Tura katılmanızı şiddetle tavsiye ederim, zira bu konumdan Barselona'nın muhteşem manzarasını görebileceğiniz gibi, dış cephenin heykelsi detaylarının çoğunu da kısa bir mesafeden görebileceksiniz.

Sagrada Familia'nın orijinal projesinde 12'si 12 havariye, 4'ü dört evanjeliste ve son olarak da birer tanesi Meryem Ana ve İsa'ya adanmak üzere toplam 18 kule inşa edilmesinin öngörüldüğünü unutmamakta fayda var. En yüksek kule 172,5 metrelik etkileyici İsa Kulesi olacak ve bu da onu dünyanın en yüksek kilisesi haline getirecektir.

La Sagrada Familia'nın tasarımının ardındaki yaratıcı süreci, Gaudi'nin inşaat tekniğini ve kilisenin tarihini gerçekten anlamak istiyorsanız, La Sagrada Familia'nın içindeki küçük müzeyi ziyaret ettiğinizden emin olun. Bu alanda, Gaudi ve stüdyo üyeleri tarafından bu iddialı projenin inşasını mümkün kılacak planları ve yapısal analizleri hazırlamak için yapılan fantastik modellerden oluşan bir koleksiyon sergilenmektedir.

Müze, Gaudi'nin stüdyosu olarak kullandığı ve öldüğü güne kadar çalıştığı aynı alan olan mahzenin yanında yer almaktadır.

1880'de mimarların fikirlerini incelemek ve görselleştirmek için sofistike bilgisayar yazılımlarına sahip olmadıklarını hatırlamak önemlidir, bu nedenle modeller en küçük projeyi bile hazırlarken temel bir kaynaktı. 1936'daki İspanya İç Savaşı sırasında Gaudi'nin stüdyosu yağmalanıp yakıldı ve maketler yok edildi; çatışma sona erdiğinde, mimarın çalışma arkadaşları ve dostları kalıntıları topladı ve yok edilen maketleri yeniden bir araya getirmeye başladı. Bu vandalizm eylemi, sonraki yıllarda çalışmalarda büyük gecikmeler anlamına geliyordu.

Sagrada Familia'nın Mahzeni, apsisin hemen altında yer alan bir yeraltı şapelidir. Kilisede ibadete açılan ilk yerdir ve Gaudi'nin ölümünden önce tamamlandığını görebildiği birkaç alandan biridir. Ünlü Katalan mimarın kalıntıları, ani ve trajik ölümünün ardından buraya gömülmüştür.

Mahzen alanı, eserin geri kalanından çok farklı bir mimari tarza sahiptir; bunun nedeni, Gaudi'nin kilisenin bu bölümünde kayda değer bir değişiklik yapmaması ve projenin ilk mimarı Francisco del Villar'ın tüm kilise için önerdiği neo-Gotik tarz daki tasarımı neredeyse bütünüyle muhafaza etmesidir.

Gaudi'nin yaptığı tek değişiklik, sunak ve merdivenin konumunun yanı sıra aydınlatma ve havalandırmayı iyileştirmek için açıklıklardı. İlk fikirler takip edilseydi ve Gaudi'nin yaratıcı huzursuzluğu araya girmeseydi Sagrada Familia'nın ne olabileceği arasındaki zıtlığı görmek için bu alana bir göz atmaya değer.

Sagrada Familia'nın içindeki 1896 yapımı güzel orgu tanımlamak için "mücevher kutusunda bir mücevher" ifadesi kullanılmıştır. Gaudi'nin mezarına çok yakın olan mahzende yer almaktadır.

Fransız Cavaillé-Coll firması tarafından inşa edilen ve Romantik tarzın dünyadaki en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen bu muhteşem sanat eseri iki gövde, üç klavye ve toplam 1492 borudan oluşmaktadır. Toplam 26 farklı ses kombinasyonuna sahiptir ve bazı yenilemelerden sonra, enstrümanın bir orgcu olmadan çalınabilmesi için kayıt kombinasyonlarını hafızaya alan bilgisayarlarla donatılmıştır.

Her ne kadar bir iç mekân detayı olmasa da, La Sagrada Familia'yı, karmaşık detaylarla dolu çok sayıda kuleden oluşan heybetli cephelerine hayran olmak için biraz zaman ayırmadan ziyaret etmek mümkün değildir.

Doğuş cephesi

Gaudi'nin ani ölümünden önce inşa edebildiği kilise cephesinin tek parçası olan bu önemli cephe, İsa'nın doğumuna adanmıştır ve en ayrıntılı olanıdır. UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak ilan edilmiştir. Cephe tasarımına ek olarak, yapı dört heybetli çan kulesinden oluşmaktadır.

Doğuş cephesinde eserleri görülebilen sanatçılar ve heykeltıraşlar gibi ünlü isimlerin eserleri bulunmaktadır: Llorenc Matamala i Piñol, Carles Mani i Roig ve Jaume Busquets.

Gloria'nın ön cephesi

Calle Mallorca'daki Gloria cephesi, üç cephenin en yenisidir ve İsa'nın Yüceliği'ne adanmıştır. Gaudi bu cephenin tasarımı için sadece yapısal bir çalışma ve ilk fikirleri içeren sembolik bir plan bırakmıştır; dijital mimari modeller ve özel yazılımlar ilk fikrin tamamlanmasında çok yardımcı olmuştur.

Tutku Cephesi

Carrer Sardenya'da yer alan ve batıya bakan bu cephe, İsa'nın tutkusunu ve ölümünü temsil etmektedir. Diğerleriyle karşılaştırıldığında, daha az eleman ve keskin geometrik şekillerle biraz daha sade bir görünüme sahiptir. En çarpıcı unsur muhtemelen kornişi destekleyen 6 eğimli sütundan oluşan portikodur. Bu cephede Subirachs'ın heykelleri de yer almaktadır.