11 En İyi Anıtlar Londra'da

Londra tarih ve mimarinin yoğun olduğu bir şehirdir. Londra'ya giderseniz, mevsim veya ay fark etmeksizin, çok sayıda sanat ve anlam içeren anıt görebilirsiniz.

Londra'daki en önemli anıtlar arasında sadece görebilecekleriniz vardır: Big Ben, Tower Bridge, Trafalgar Meydanı ve Piccadilly Circus. Ayrıca Parlamento Binası, Londra Kulesi, St Paul Katedrali, Buckingham Sarayı ve Westminster Abbey gibi yerleri de ziyaret edebilirsiniz.

Londra' da görülecek ve yapılacaklar listenizi hazırlıyorsanız bu yazı mutlaka ilginizi çekecektir.

Big Ben belki de dünyanın en önde gelen saati ve Londra'nın en ünlü simgesidir. Londra'yı düşündüğünüzde, Parlamento Binası'nın yanındaki bu inanılmaz saat kulesinin görüntüsünü hayalinizde canlandırmanız muhtemeldir.

Big Ben'in inşasının 1859 yılında tamamlanmasıyla birlikte, ünlü dört yüzlü saat 150 yılı aşkın bir süredir hiç durmadan zamanı doğru bir şekilde göstermeye devam etmiştir. Bugün, ikonik mimarisi yerel halk tarafından bile fark edilmiyor. Londra'da yapmanız gereken bir şey varsa, o da kesinlikle bu büyülü kuleyi görmek olacaktır.

Kişisel ipucu: Günün her saatinde görülebilecek güzel bir manzaradır. Ancak, saat yüzünün gece aydınlatıldığını görmenin büyülü bir yanı var! Özellikle de Thames Nehri'nde bir gezintiden izliyorsanız.

Kensington Sarayı, İngiltere'nin Londra kentinin tarihi simgelerinden biridir. Sarayın ünlü tarihi, ilk olarak 1605 yılında Sir George Coppin tarafından inşa edilmesiyle başlamıştır.

Saray, Kraliçe Victoria'nın doğum yeriydi ve bugün Londra Dükü ve Cambridge Düşesi'nin resmi ikametgahıdır. Kensington Sarayı, 400 yılı aşkın kraliyet tarihinin bir temsilidir.

Turunuza Kraliçe'nin Devlet Dairelerini ziyaret ederek başlayabilirsiniz. Bunlarla ilgili pek çok hikaye pek iç açıcı olmasa da Londra tarihinin bir parçası oldukları yadsınamaz.

Ayrıca Kraliçe Victoria 'nın mektuplarını okuyarak, mücevherlerini ve kıyafetlerini görerek hayatını nasıl yaşadığını öğrenmeye çalışabilirsiniz.

Big Ben ile birlikte Parlamento Binası belki de Londra'nın en ünlü simgesidir. Resmi adıyla Westminster Sarayı, İngiliz hükümetinin toplantı yeridir; en önemli kararlardan bazıları burada alındığı ve tarihi anlaşmalar imzalandığı için ikonik değeri de buradan gelmektedir.

Çok eski görünmesine rağmen aslında olduğundan daha eski olabilir. Zira orijinal Westminster Sarayı 1834 yılında yanmış, ancak 1840-1870 yılları arasında Thames Nehri kıyısında Gotik tarzda yeniden inşa edilmiştir. Gerçekten de, trajik yangından sonra sadece Büyük Salon sağlam kalmıştır.

Westminster Sarayı, Westminster Abbey ve St Margaret Kilisesi Dünya Mirası Alanları olarak kabul edilmektedir. Yüzyıllar boyunca bu üç ünlü yapının içinde pek çok önemli tarihi olay gerçekleşmiştir.

Çoğu kişi görkemli mimarisine dışarıdan bakmakla yetinirken, Parlamento Binası'nı belirli zamanlarda içeriden ziyaret etmek de mümkündür. İçeride, Büyük Salon'un etkileyici mimarisinin yanı sıra pek çok ünlü şahsiyetin anısına yapılmış plaketleri keşfedebilirsiniz. Daha fazla bilgi için resmi Houses of Parliament web sitesine bakın.

Londra'nın simge yapılarından biri olan Tower Bridge, Londra'da ziyaret etmek için en sevdiğim yerlerden biridir. Dünyanın en ünlü köprülerinden biri olmasına rağmen, genellikle yanlışlıkla Londra Köprüsü olarak anılır (aslında batıdaki bir sonraki köprüdür ve daha az ilgi çekicidir).

1886 ve 1894 yılları arasında inşa edilen köprü, şehrin simgesi haline gelmiştir. Köprü bugün de Thames Nehri'ni geçmek için vazgeçilmezdir. Dahası, her gün 40.000'den fazla insan Tower Bridge'den geçmektedir.

Pek çok insanın bilmediği şey ise köprünün teknelerin geçişine izin vermek için düzenli olarak yükseltildiğidir! Köprü açılışları genellikle her gün gerçekleşir ve bu etkileyici bir manzaradır. Listelenen asansörlerin saatlerini resmi Tower Bridge web sitesinde bulabilirsiniz.

Fotoğrafçılıkla ilgilenenler için bu etkileyici dönüm noktası, Londra'nın bazı harika kareleri için çok sayıda fotoğraf fırsatı sunmaktadır. Mükemmel bir fotoğraf için Tower Bridge yakınlarında nehir kenarında küçük bir kumsal bile bulunmaktadır.

Londra Kulesi bir başka UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Banliyölerde çok sayıda güzel kale bulunmasına rağmen, Londra'nın merkezinde yer alan tek kale burasıdır ve bu nedenle Londra Kulesi biletleri İngiltere'nin başkentinde en çok aranan biletler arasındadır.

1000 yılı aşkın süredir ayakta olan bu tarihi anıt birçok farklı amaca hizmet etmiştir: bir kale, bir hapishane, bir kraliyet darphanesi ve hatta bir hayvanat bahçesi.

Kule 1600'lü yıllardan beri kraliyet ailesinin en değerli eşyalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Bugün Kraliçe'nin Taç Mücevherleri hala burada tutulmakta ve Beefeaters (Londra Kulesi'nin törensel muhafızları) tarafından korunmaktadır. Ancak Kule artık Beefeaters ile birlikte Londra ' nın en popüler turistik mekanlarından biridir. Aslında, tüm İngiltere'deki en popüler ücretli cazibe merkezi olarak kabul edilmektedir!

Londra Kulesi'n in içinde görülecek her şeyi görmek, Kraliyet Mücevherlerini görmek ve Londra Kulesi'nin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Londra Kulesi için bilet fiyatları 25 £'dan (29,73 Euro) başlamaktadır. Eğer ziyaret etmek isterseniz, Londra Kulesi yakınlarında nerede yemek yenebileceğine dair bu yazıya göz atın - işinize yarayabilir!

St Paul Katedrali mimari bir şaheser ve Londra'nın en ikonik yapılarından biridir. Bu muhteşem katedral 300 yılı aşkın bir süredir Londra siluetinin önemli bir parçasıdır ve 1710 yılında tamamlanmasından 1967 yılına kadar Londra'nın en yüksek binası olmuştur.

Günümüzde de Londra'nın dini açıdan en önemli simgelerinden biri olmaya devam etmektedir. Bu muhteşem katedralin çevresinde yapacağınız bir yürüyüş, ihtişamına ve etkileyici dış görünüşüne hayran kalmanızı sağlayacaktır. Bununla birlikte, St Paul'un tuhaflıklarını keşfetmek için içeriyi de ziyaret etmeye değer.

Bu devasa binaya girdikten sonra, 528 bas amağı tırmanarak kubbenin tepesine çıkabilir ve Londra'nın panoramik manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca Christopher Wren, Amiral Nelson ve Wellington Dükü de dahil olmak üzere İngiltere'nin birçok kahramanının ve figürünün dinlenme yerlerini keşfedeceğiniz mahzeni de keşfedebilirsiniz.

Londra'n ın en iyi turist kartlarından biri olan London Pass'ınız varsa,St Paul's'e giriş dahildir. Aksi takdirde, kartı internet üzerinden yaklaşık 17 £ (20,21 Euro) karşılığında satın alabilirsiniz.

Londra'da görülecek yerlerin en iyi 10 listesi, Kraliçe'nin resmi konutu Buckingham Sarayı'nı ve ünlü nöbet değişim törenini içermeden eksik kalacaktır. Etkileyici mimarisi görkemli ve zengin bir tasarıma sahiptir: girift oymalar, altın süslemeli kapılar ve özenle üniformaları giydirilmiş muhafızlar.

Ancak, eğer bilmiyorsanız! Bina başlangıçta Buckingham Evi olarak biliniyordu ve 17. yüzyılda neredeyse British Museum olacaktı.

19. ve 20. yüzyıllar boyunca genişletildi ve bugün kraliyet konutu 775 odaya ve Londra'daki en büyük özel bahçeye sahip.

Yaz aylarında Londra'daysanız, sarayın lüks kamaralarından bazılarına turlar düzenleyebilirsiniz. Ancak, sadece saray manzaralı bir yürüyüş turu aramıyorsanız, daha fazla bilgi için Buckingham Sarayı web sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Bu kraliyet kilisesinin tarihi MS 960 yılına kadar uzanmaktadır ve gerçekten ikonik bir yapıdır. Kilise 1000 yıllık tarihi boyunca pek çok önemli etkinliğe ev sahipliği yapmıştır.

Westminster Abbey 1066 yılından bu yana İngiltere'nin taç giyme kilisesi olmasının yanı sıra pek çok eski hükümdarın da mezar yeri olmuştur. Westminster Abbey aynı zamanda 16 kraliyet düğününe de ev sahipliği yapmıştır; bunların en sonuncusu 2011 yılında Cambridge Dükü ve Düşesi'nin düğünüydü.

Westminster Abbey'de tam olarak ne göreceğinizi bilmiyorsanız, Gotik tarzının ihtişamı içeriden çok daha belirgin olduğu için içeriyi ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Dışarıdan ziyaret etmek isteyenler bunu ücretsiz olarak yapabilirler. Ancak, tüm mezarları, anıtları veya Abbey Müzesi'ni ziyaret etmek isteyen turistlerin giriş bileti alması gerekecektir, bu nedenle ziyaretinize başlamadan önce Westminster Abbey çalışma saatlerine ve Westminster Abbey fiyatlarına göz atmanızı tavsiye ederim.

Trafalgar Meydanı, Kral I. Edward döneminde Kralın Mews'i (at ahırları) için bir avlu olarak kullanıldığı **1200'**lü yıllardan beri varlığını sürdürmektedir.

Ancak Trafalgar Meydanı'nın bugün bildiğimiz halka açık meydana dönüştürülmesi 1800'lerin başına kadar gerçekleşmemiştir. Meydana 1830'da verilen isim, 1805'teki Trafalgar Savaşı 'nı anmak için bir anıt olarak hizmet vermektedir.

Nelson Sütunu, bu savaş sırasında hayatını kaybeden amiralin anısına 1843'te eklenmiştir. Daha sonra, 1867 yılında, dört ünlü bronz aslan yapılmıştır.

Bugün Trafalgar Meydanı, Ulusal Galeri de dahil olmak üzere Londra'nın bazı önemli cazibe merkezleriyle çevrilidir. Ayrıca yıl boyunca Çin Yeni Yılı'ndan Londra Eşcinsel Onur Günü'ne kadar birçok halka açık etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.

Hyde Park'taki Prenses Diana Anıt Çeşmesi, her bir parçası ayrı ayrı dökülen 545 parça Cornish granitinden inşa edilmiştir. Çeşme, adından da anlaşılacağı üzere Prenses Diana'nın bir anıtı olarak inşa edilmiş ve 2004 yılında açılmıştır.

Çeşmenin tasarımı Prenses Diana'nın yaşam tarzını yansıtacak şekilde yapılmıştır. Su, fıskiyenin en yüksek noktasından iki yöne doğru çağlayarak, girdaplar oluşturarak ve ardından kabarcıklar çıkararak aşağıdaki sakin havuza akmaktadır . Görsel bir şölen!

Prenses Diana dışa dönük bir insandı, bu nedenle fıskiye onun karakterinin ayrıntılı bir temsilini sunmaktadır . Çeşmeyi görmek izleyiciye çok özel bir his verir. Ziyaret edilmesi şiddetle tavsiye edilir!